Kartepe Demir Çelik Tesisine engel olabilmelidir

Önceki hafta bu köşede “Bu kafa ile çevre sorunları çözülemez” başlıklı bir makale, geçen hafta da yine “Türkiye ucuz ölümler ülkesi mi oldu?” başlıklı bir makale yayınlandı.

Burada yaklaşık 20 sene önce Kocaeli milletvekili Osman Pepe’nin Çevre Bakanı, İbrahim Karaosmanoğlu’nun Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkkanı ve Erdal Ata’nın da Kocaeli Valisi olduğu zamanda kentimizin sanayiye doymuş olduğu ve ilave sanayi tessilerine izin verilmeyeceğine dair ilanı da yayınlandı.

Ne var ki;o tarihten bu yana limanından diğer sanayii tesislerine kadar kent sanayileşmeye, dolayısıyla göçe ve demografik bozulmaya devam ediyor. Kentin tarihi yapısı, insan ve kültür yapısı değişiyor, bozuluyor. Savcılar suç dosyalarından kafalarını kaldıramaz halde çalışıyorlar.

Kocaeli milli gelirin en yüksek ama aynı zamanda gelir dengesizliğinin çok yoğun olduğu bir kent haline geldi.

Çevre kirliliği ise devasa boyutlara ulaşmaya başladı.

Diğer illerde hiç katı atık tesisi yokken, bize ikincisi yapılıyor. Bence kentteki bu denli yoğun bozulmanın nedeni kent dinamiklarinin Ankara’ya direnememesi ve Ankara ağırlıklı yapının kentte her istediğini yaptırabilmesidir.

Şimdi ise bacalı bir demir çelik fabrikasının Kartepe bölgesinde yapılmasına dair ikinci kez ÇED raporunun onaylandığı anlaşılıyor.

Edinilen bilgilere göre proje; 300 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilecek tesiste, yılda 4 milyon ton sıvı çelik üretilirken bu tesis 3,5 milyon ton haddeleme kapasitesiyle çalışacak. Yani içerden yada dışarıdan alınacak boyalı ve boyasız hurda demirler eritilecek, eritilen demirin çıkarttığı zararlı gazlar bacadan çevreye verilecek, bunlar yapılırsa eğer Kartepe doğal yapısı adeta Dilovası’na dönüştürülecektir.

Daha önce iptal edilen ÇED raporuna rağmen bu tesisin yapılması için Ankara’nın dayatmalarda bulunduğu düşünülmeye başlandı.

Bu kentten ne istenir anlamıyorum. Bu kentte demir cevheri yok ki, neden burada çelik tesisleri yapılıyor. Bu kent bu kadar pislik üretmiyor ki, birçok kentte hiç olmadığı halde neden bu kente ikinci bir çöp tesisi yapılıyor. Neden bütün limanlar bu kente alınarak deniz dolduruluyor ve kentin doğal yapısı zedeleniyor. Bu kentte yaşayanlara yazık değil mi ?

Böyle bir durumda hala kent dinamiklerinden özellikle iktidar cenahından ses seda çıkmıyor. Oysa ki; bu tesis sadece Kartepe değil, bütün kenti bozavak,kentin tamamını Dilovası’na çevirecek nitelikle duruyor.

Bu nedenle böyle devasa kirletici olacağı söylenen bu tesise kentin iktidarı ve muhalefeti ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte karşı çıkması ve bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Bakalım kentimiz bunu başararak kente ve çevreye sahip çıkabilecek mi ? Yoksa Ankara’nın baskılarına boyun mu eğecek?

Kaynak: https://www.kocaeligazetesi.com.tr/makale/26886824/fahri-orengul/kartepe-demir-celik-tesisine-engel-olabilmelidir