top of page
Haddehane İstemiyoruz!AI
00:00 / 01:30

Avrupa’nın sanayi tarihine baktığınızda, 20. yüzyılın ortasında kurulan dev çelik tesislerinin bugün şehirlerin tam ortasında kaldığını görürsünüz. O dönem “ekonomi her şeydir” anlayışıyla atılan adımlar, bugün Avrupa kentlerinde hâlâ çevre, sağlık ve yaşam kalitesi krizleri olarak geri dönüyor.

Bugün Avrupa bile —tüm teknolojisine, denetimine, yeşil dönüşüm yatırımlarına rağmen— bu dev tesislerin yükünü taşımakta zorlanıyor.

Sorulması gereken soru şu:Kartepe, turizmiyle, tarımıyla, doğasıyla kendini var eden bir kent, aynı hatayı neden tekrarlasın?


Dev Fabrikalarla Şehir Yaşamının Çatıştığı Kıta: Avrupa Örnekleri

Avrupa’nın 4 milyon ton üzerinde üretim yapan entegre çelik tesislerine baktığımızda tablo çok net:Çoğu, yerleşim yerlerine 600 metre – 1 kilometre gibi akıl almaz derecede yakın.Bir kısmında bu yakınlığın bedelini insanlar ağır ödüyor.

Taranto (İtalya) bunun en çarpıcı örneği:Dev tesis neredeyse konutlarla iç içe, sağlık sorunları nedeniyle Avrupa Birliği’nin en sert çevresel yaptırımlarına konu olmuş durumda.

Gijón ve Avilés (İspanya) aynı şekilde, liman ve yaşam alanlarının üzerine oturmuş çelik sahalarıyla yıllardır tartışma konusu.

Port Talbot (Galler) ise, sadece 700 metre mesafedeki konut bölgeleriyle İngiltere’nin çevre–sağlık gündeminden düşmüyor.

Bu örneklerin ortak yanı şu:

Bugün herkes o fabrikaların keşke şehirden uzak kurulmuş olmasını istiyor.Ama artık çok geç.


Kartepe İçin Geç Değil. Ama Yanlış Bir Karar İçin Çok Az Zaman Kaldı.

Kartepe, Türkiye’de nadir görülen bir avantaja sahip:Turizm, doğa sporları, göl ekosistemi, tarım ve kırsal kalkınma aynı coğrafyada birbirini destekliyor.

Bu bölgeye ağır sanayi, özellikle de çelik haddehane gibi yüksek riskli bir tesis yerleştirmek;— Kente değil,— Geleceğe değil,— Çocuklarımıza değil,kısa vadeli bir kazanç uğruna uzun vadeli tüm potansiyeli heba etmek anlamına gelir.

Bir çelik tesisinin yaratacağı etkiler Kartepe’nin kimliğiyle tamamen çelişir:

1) Turizmin ölüm fermanı olur.

Kartepe bugün kayak turizmi, doğa yürüyüşleri, Maşukiye’nin doğası, Sapanca güzergâhı, dereler ve yeşil alanlarla anılıyor.Ağır sanayi demek:

  • Duman

  • Toz

  • Gürültü

  • Kamyon–tır trafiği

  • Görsel kirlilik

Bu tabloyu turistlere nasıl anlatabilirsiniz?“Gel ama yanında bir de maske getir” mi diyeceğiz?

Bugün Avrupa bu yüzden sanayiyi kent dışına itmeye çalışıyor.Biz ise aynı dönemde turizmin merkezine sanayi taşımaya çalışıyoruz.


2) Tarım arazileri ve yeraltı su kaynakları geri dönülmez şekilde zarar görür.

Kartepe, Maden Deresi’nden Uzunçiftlik’e, Eşme’den Suadiye’ye kadar su kaynakları ve verimli topraklarla çevrili bir bölge.

Bir çelik tesisinin sadece toz emisyonları bile şu etkileri yaratır:

  • Bitki örtüsü tahribatı

  • Meyve ağaçlarında verim düşüşü

  • Arıcılığın çökmesi

  • Toprağın ağır metallerle yüklenmesi

  • Sulak alanların kaybı

Avrupa neden bu kadar davayla uğraşıyor sanıyorsunuz?Çünkü tarımını mahvetmiş durumda.Taranto’da dahi hayvancılık bazı bölgelerde yasaklandı — ağır metal yoğunluğu nedeniyle.

Kartepe’nin kaderi böyle olmamalı.


3) Yaşam kalitesi düşer, şehir kimliği tamamen değişir.

Kartepe bugün “yeşil kent”, “turizm kenti”, “yaşam kentidir.”Haddehane ise Kartepe’yi tam tersine çevirir:endüstriyel eşik, kamyon trafiği, koku, gürültü, toz, sağlık riski

Bu dönüşüm başladığında geri dönüşü yoktur.Avrupa bunu yaşadı.Biz yaşamayalım.

Kartepe’de Yapılmak İstenen, Avrupa’da Artık Kimsenin Yapmadığı Bir Şeydir

Bugün Avrupa’da yeni çelik tesisi kurmak neredeyse imkânsız.Çünkü artık kimse şehirlerin havasını, suyunu, turizmini bu tesislere feda etmiyor.

Biz ise tüm dünyada terk edilen bir modeli alıp turizmin merkezine kurmaya çalışıyoruz.

Bu sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir intihardır.

Son Söz: Kartepe’nin Geleceğini Birkaç Kişinin Kararı Belirleyemez

Avrupa’daki örnekler ortada:Dev çelik tesislerinin hepsi şehirlerle sorun yaşamış, hâlâ yaşamaya devam ediyor.

Kartepe aynı hataya düşmek zorunda değil.Çünkü henüz çok geç değil.

Bu kent, doğasıyla, tarımıyla, turizmiyle büyüyebilir.Ama ağır sanayi ile kesinlikle büyüyemez.

Bugün alınacak bir karar,Kartepe’nin geleceğini ya koruyacak ya da geri dönüşü olmayan şekilde yok edecek.

Ve unutmayalım:Kartepe, ağır sanayiye değil; temiz hava, temiz su, doğa ve turizme değer veren bir geleceğe layıktır. 

 

 

Kaynaklar:

 

🔗 1. Avrupa’daki Çelik Tesislerinin Kapasite ve Konum Verileri

EUROFER — Avrupa Çelik Üreticileri Birliği Harita ve Kapasite Verileri

(EUROFER haritaları, IJmuiden, Ghent, Linz, Dunkerque, Gijón–Avilés, Dąbrowa Górnicza gibi entegre tesislerin kapasite bilgilerini doğrudan içerir.)

SteelOnTheNet – Dünyadaki Çelik Tesisleri Kapasite Listesi

(Taranto, Port Talbot gibi tesislerin kurulu kapasite tarihçeleri bu kaynaktan doğrulanır.)

🔗 2. Tesislerin Yerleşim Alanlarına Yakınlığı – Haritalar ve Planlama Belgeleri

Port Talbot (Galler) – Resmi Planlama Belgeleri

Neath Port Talbot Council Planning Document

Tata Steel IJmuiden – Yerleşim Haritaları

Velsen/Beverwijk belediye haritalarıMoovit / Local zoning maps

ArcelorMittal Dunkerque – Hava Kalitesi Etki Raporları

Air quality impact zone: 1–3 kmSciSpace / ScienceDirect makaleleri

Gijón & Avilés – ArcelorMittal Bölge Haritaları

ArcelorMittal resmi tanıtım sayfalarıhttps://constructalia.arcelormittal.com

  • Tesislerin kentsel limanla iç içe olduğu belirtilir.

Taranto – Tesis Sınırı–Konut Mesafesi

AB çevresel raporlar & Reuters haberleri:

  • Konutların 200–500 metre mesafede olduğu aktarılıyor.


    Reuters – Taranto environmental impact coverage


    https://www.reuters.com

🔗 3. Avrupa’da Çelik Tesislerinin Sağlık ve Çevresel Etkileri

Taranto (ex-ILVA) – AB Komisyonu, Mahkeme Kararları, Sağlık Raporları

  • EU Court of Justice – Case C-626/19: ILVA pollution & health

  • Italian Constitutional Court rulings

  • Environmental contamination & dioxin reports

Akademik Çalışma:Dioxins and environmental contamination in Tarantohttps://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

AB Resmi Raporu:European Parliament briefing on ILVA environmental crisishttps://www.europarl.europa.eu

Dunkerque – Sanayi Bölgesi Hava Kalitesi Çalışmaları

ScienceDirect:Industrial emissions and air quality modelling in the Dunkerque areahttps://www.sciencedirect.com

Linz – voestalpine Çevre ve Şehir Etkisi Raporları

voestalpine sustainability reportshttps://www.voestalpine.com

🔗 4. Sanayi–Tarım Etkileşimi ve Ağır Metal Kirliliği Üzerine Bilimsel Kaynaklar

Tarım Alanlarında Ağır Metal Birikimi – Çelik Tesisleri Etki Alanları

Environmental Pollution Journal, Science of The Total Environment, Journal of Hazardous Materials gibi dergilerde yayınlanan bölgesel çalışmalar:

Örnek:

Taranto – Hayvancılık Yasakları ve Tarım Kirliliği

Italian Ministry of Health – livestock restrictions near ILVAYerel haber kaynakları & AB çevre müdahale raporları.

🔗 5. Avrupa’da Ağır Sanayinin Kent Dokusuyla Çatışması – Literatür

Urban planning & heavy industry conflicts (EU examples)

🔗 6. Türkiye’de Sanayi-Tarım-Turizm İlişkisine Dair Akademik Kaynaklar

Örnek çalışmalar:

  • Sanayi kaynaklı tozun tarıma etkisi – TÜBİTAK MAM raporları

  • YÖK Tez Merkezi – çevre etkisi, hava kirliliği, ağır metal birikimi çalışmaları


    https://tez.yok.gov.tr

 

 

 
 
 

Kartepe’nin Uzunbey Mahallesi’nde planlanan dev bir çelik üretim tesisi, bölgenin doğasına, suyuna ve sosyal yapısına sessiz fakat derin bir etki bırakmaya hazırlanıyor. Yıldız Demir Çelik Sanayi A.Ş.’nin “Çelikhane ve Haddehane Projesi”ne ilişkin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu, yılda 4 milyon ton sıvı çelik ve 3,5 milyon ton sıcak hadde üretimi öngörüyor. Raporun dili teknik olsa da sonuçları Kartepe halkının gündelik yaşamını doğrudan etkileyecektir.


Sınırlı İstihdam, Yüksek Sosyal Risk

Rapora göre, projenin inşaat ve işletme aşamalarında yaklaşık 2.000 kişinin çalışması planlanıyor. Ancak raporda bu istihdamın “az da olsa bölge ekonomisine katkı sağlayacağı” ifadesi yer alıyor (s. 20). Bu, iş olanaklarının sınırlı ve kalıcı olmayan bir tablo çizdiği anlamına geliyor. Dahası, rapor yörede yaşanacak nüfus artışı ve iç göç riskine dikkat çekiyor: “Proje ile planlanan nüfus artışının kentsel hizmetlerin karşılayabileceği oranda olması için gerekli önlemler alınmalıdır” (s. 185). Bu ifade bile, altyapının ve sosyal hizmetlerin şimdiden zorlanacağını açıkça kabul etmektedir.


Soluduğumuz Havaya Ek Yük

Raporun “Toplum Sağlığı ve Güvenliği” başlığı altında; “İnşaat faaliyetleri sırasında ortaya çıkabilecek toz, gürültü gibi etkiler kısa dönemli ancak orta derecede olumsuzdur” denilmektedir (Tablo 28). Bu, Kartepe gibi sanayi yükü zaten yüksek bir bölgede ek bir hava kirliliği anlamına gelir. Toz ve emisyonlar, yalnızca fabrika çevresinde değil, rüzgâr yönüne göre kilometrelerce öteye taşınabilir.


Benzer sanayi tesislerinin bulunduğu Dilovası’nda, 2011 tarihli TÜBİTAK çalışmasında akciğer kanseri oranlarının Türkiye ortalamasının 3 katı olduğu tespit edilmişti. Çocuklarda astım ve alerjik solunum hastalıklarının artması da sık rastlanan bir durum. Kartepe’de hava kütlesinin kuzey rüzgârlarıyla dağlardan ovaya taşınması, bu etkilerin yayılımını arttıracaktır.

Su Kaynaklarına Ağır Yük: 9.600 M3 Gün

Projenin su kullanımı bölümü ise oldukça çarpıcı. Rapora göre, sadece soğutma sistemleri için günde 9.600 metreküp su kullanılacak ve “Su soğutma kulelerinden atmosfere 9.600 m3/gün su buharı verilecektir” (s. 250). Kartepe’nin su kaynakları, buharlaşma kayıplarıyla büyük bir yük altında kalacaktır.


Bu miktar, binlerce hanenin günlük içme ve kullanım suyuna denk gelmektedir. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse: Kuraklıkla kaynakları azalan Hendek’te (Sakarya), 2024’te keşfedilen kaynaklardan geçen yıl günde yaklaşık 1060 M3 bu yıl ise 850 M3 su elde edildiği açıklanmıştır  (sakarya.bel.tr). Projenin 9.600 9.600 m3 tüketimi ise bu değerlerin yaklaşık 9–11 katı büyüklüğündedir.


Toprak, Geçim ve Yok Sayılan Halkın Sesi

Tarım ve hayvancılık üzerine yapılan anket çalışması, bölge halkının hâlâ toprakla geçindiğini ortaya koyuyor. Görüşülen hanelerin %29,4’ü tarım arazisine sahip olduğunu belirtmiş; ekilen başlıca ürünler fındık, mısır, buğday, arpa, meyve ve sebze olarak sıralanmıştır (s. xxxvi). Ancak aynı raporda, tarımsal verimliliğin son yıllarda azaldığı da yer almaktadır. Bölge halkı toprağını korumakta zorlanırken, dev bir sanayi tesisinin toz, atık ve su baskısı altında kalması kaçınılmaz görünmektedir.


Rapor, sosyo-ekonomik etkiler bölümünde durumu açıkça kabul ediyor: “Geçim kaynaklarını kaybetmekten endişelenen kişilerin sosyo-ekonomik statü kaybını önlemek amacıyla, öncelikli olarak eski geçim faaliyetlerini sürdürmeleri yönünde çalışmalar yapılmalıdır” (Tablo II.15.1.1). Bu ifade, projenin mevcut meslekleri ve yaşam biçimlerini tehdit edebileceğini resmi olarak kabul etmektedir.


Son olarak, “Halkın Katılımı” başlığındaki bir eksiklik göze çarpıyor. Rapor, 9 Eylül 2022’de yapılan görüşmelerde “hedeflenen anket sayısına ulaşılamadığını” itiraf etmektedir (s. 19). Yani halkın sesi, teknik raporun istatistiklerinde bile eksik kalmıştır.


Bugün Kartepe’nin karşısında duran mesele yalnızca bir fabrika değil, yaşamın ta kendisidir. Raporun satır araları bize şunu gösteriyor: bu proje, istihdam yaratırken sessizce göçü, altyapı baskısını ve çevresel riskleri de beraberinde getirebilir. Üretim, elbette kalkınmanın parçasıdır. Ancak kalkınma, nefes alınan havayı, içilen suyu ve toprağın bereketini tüketerek başarılamaz. Kartepe halkı bugün bu soruyu soruyor: Bir raporda “önlem alınacaktır” diye yazmak, çocuklarımızın geleceğini korumaya yeter mi?


Cihan ÇAKIR

CHP Kartepe İlçe Başkanı

 

 
 
 

           

Bildiğiniz üzere, Yıldız Demir Çelik Sanayi A.Ş.’nin Kocaeli İli, Kartepe İlçesi, Uzunbey Mahallesi; Cumhuriyet Caddesi, Bahçealtı ve Çayırlar Mevkii'nde bulunan (1118 Ada üzerindeki 15, 18, 20, 21, 22, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 78 ve 80 numaralı) parseller üzerindeki Çelikhane ve Haddehane Projesi (Yıllık 4.000.000 ton sıvı çelik üretimi, 3.500.000 ton sıcak haddeleme kapasitesi) ile ilgili olarak, 18.11.2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından "ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ OLUMLU" kararı verilmiştir.


Bu "Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu" kararının iptali için; CHP Kartepe İlçe Başkanı Cihan Çakır, CHP Kartepe ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ebru Önal Çetinkaya ve CHP Kocaeli İl Başkanı Erdem Arcan adına, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 2025/1656 E. sayılı dosyasından davamızı açmış bulunuyoruz. CHP Kartepe İlçe Örgütü ve CHP Kocaeli İl Örgütü ile birlikte bu tesisin kurulmaması için her türlü hukuki ve siyasi mücadelemize devam edeceğiz.


Kartepe ilçemizde kurulacak bu tesis, sadece Kartepe’yi değil, çevre ilçeler olan İzmit ve Sapanca’yı da olumsuz etkileyecektir. Tesisin yıllar içinde kentimize ve çevre kentlere vereceği dolaylı veya dolaysız zararları göz ardı etmemeliyiz.


Yer Seçimi ve Çevresel Riskler


Çelikhane ve haddehane tesisinin kurulması planlanan yer, bu tür bir tesis için kesinlikle uygun değildir. Tesis, Uzunbey Mahallemizdeki yerleşim yerlerine çok yakın bir mevkide kurulacaktır. Bu durum, mahalle sakinlerini yoğun gürültü ve hava kirliliğine maruz bırakacaktır. Bölgede halihazırda İZAYDAŞ, Brisa, Goodyear, Pirelli, Alikahya OSB gibi ağır sanayi işletmeleri bulunmaktadır. Bu alana bir de çelikhane ve haddehanenin eklenmesi, emisyon yükünü artıracak; insan ve çevre sağlığını ciddi şekilde tehdit edecektir.


Söz konusu alan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi imar planlarında, etrafındaki ağır sanayi kuruluşları da dikkate alınarak "küçük sanayi alanı" olarak tanımlanmışken , Cumhurbaşkanlığı tarafından "Özel Endüstri Bölgesi" ilan edilmiştir.


Sağlık ve Güvenlik Tehlikeleri


Proje kapsamında uygulanacak ısıl işlemler sonucunda, insan sağlığı için son derece tehlikeli olan furan ve dioksin gazları ortaya çıkacak ve yoğun hava kirliliğine neden olacaktır.


Ayrıca proje alanı, birinci derece deprem bölgesi içindedir ve sahanın güneyinden Holosen ve Yalakdere fayları geçmektedir. Olası yıkıcı bir depremde tesis; insana, çevreye, su kaynaklarına ve toprağa ciddi zararlar verecektir.


Tarım ve Su Kaynaklarına Etkisi


Proje alanı tarla vasfında olup, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında tarımsal niteliği korunacak alandadır. Halihazırda bu alanda meyve-sebze, büyükbaş-küçükbaş hayvan ve kanatlı hayvan yetiştiriciliği ile arıcılık yapılmaktadır.


Akarsu taşkın ovasında yer alan proje alanı, küresel iklim değişikliği kaynaklı muhtemel sel felaketlerine açıktır. Sel durumunda hammadde depolarındaki toz antrasit, pas tozları, cüruf ve tehlikeli atıklar yerleşim ve tarım alanlarına taşınacak , tarım toprakları zehirlenecektir.


Tesis, faaliyeti gereği yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını tüketecektir. Küresel ısınma ve kuraklığın etkili olduğu bu dönemde, içilebilir su kaynaklarının verimli kullanılması zorunluluktur.


Trafik Yükü


Yılda 4 milyon ton sıvı çelik üretecek bu tesis, ilçemizdeki trafik yükünü dayanılmaz boyutlara taşıyacaktır. Hammadde ve işlenmiş ürünlerin nakliyesi için kullanılacak ağır tonajlı araçlar, trafik güvenliğini ciddi şekilde tehdit edecektir.


Kısaca özetlediğim bu sebeplerle; tarım ve turizm kenti olan Kartepe’mizin yok olmasına seyirci kalmayan, şehrini seven herkesin bu haklı mücadelemize destek vermesini bekliyorum

 
 
 
siyahtabanlogo.png
  • X
  • Youtube
  • Facebook
  • Instagram

KartepeyiKoru.org, bir Cumhuriyet Halk Partisi  Kartepe İlçe Başkanlığı projesidir.

chp_logo.png

İSTASYON MAH. LEYLA ATAKAN CAD. ŞÜHEDA SOK. NO.1 KARTEPE / KOCAELİ
0530 379 6887 | kocaeli.kartepe@chp.org.tr 

bottom of page